Hastalıkların tanısı çoğu zaman zorlayıcı olabilir. Ancak, bazı durumlarda teşhis, gerçekten yıllar süren bir muamma haline gelebilir. Son dönemlerde, yaşamını kabusa çeviren sağlık sorunları yaşayan 32 yaşındaki Selin Demir, geçirdiği 3 yıl boyunca çeşitli belirtilerle mücadele etti. Ne yazık ki, bu süre zarfında doğru teşhis koyulamaması, hem Selin hem de ailesi için büyük bir travma yarattı. Selin’in hikayesi, hastalıkların ancak dikkatli bir gözle teşhis edilebileceğini gözler önüne seriyor.
Selin, 3 yıl önce aniden şiddetli baş ağrıları, yorgunluk, kas zayıflığı, denge kaybı, gece terlemeleri ve kilo kaybı gibi belirtiler göstermeye başladı. İlk başlarda bu belirtiler, yoğun iş temposuna atfedildi. Ancak zaman ilerledikçe, bu sorunlar Selin’in günlük yaşamını etkiledi ve onun için normal bir yaşam sürdürebilmesi imkânsız hale geldi.
Ailesi ve arkadaşları, Selin’in bu durumu hakkında endişelenmeye başladı, fakat Selin sürekli olarak iş yerindeki stresi ve yoğun tempoyu bahane ederek durumu geçiştirmeye çalıştı. Gün geçtikçe belirtilerinin şiddeti arttı ve dans kurslarını bırakmak zorunda kaldı. Baş ağrıları o kadar dayanılmaz bir hal aldı ki, birçok kez acil servise gitmek zorunda kaldı. Ancak doktorlar, yaptıkları testler sonucunda durumu “yüksek stres ve kaygı” ile ilişkilendirdiler. Göz ardı edilen bir şey vardı: Bu belirtiler bir hastalığın habercisi olabilirdi.
Selin, başta ebeveynleri olmak üzere yakın çevresi tarafından desteklenen bir süreçten geçti. İçinde bulunduğu belirsizlik, hem fiziksel hem de duygusal açıdan onu derinden etkiledi. Doktor ziyaretlerinden hiç sonuç alamamak, gün geçtikçe umudunu kaybetmesine neden oldu. Öncelikle baş ağrıları için migren tedavisi önerildi. Daha sonra, yorgunluk ve kas zayıflığı için vitamin eksikliği tedavisi uygulandı. Ancak hiçbir tedavi kesin bir sonuç vermedi.
Üç yıl boyunca gittiği her sağlık kuruluşu, Selin’in sorunlarını farklı bir şekilde değerlendirdi. Durumu, bazen ruhsal bozukluğa, bazen de basit bir strese bağlı olarak görüldü. Test sonuçları genellikle temiz çıkıyordu. Ancak Selin, belirtilerinin yanı sıra hayat kalitesinin dramatik bir şekilde düştüğünü hissediyordu. Neredeyse tamamen sosyal yaşamından soyutlanmıştı ve sağlık sorunları yüzünden işine de gidemez hale gelmişti. Sürekli olarak hissettiği belirsizlik, ona çaresizlik hissini yaşatıyordu.
Sonunda, 2022 yılında Selin, başka bir şehirdeki bir uzman doktora gitmeye karar verdi. Uzman, tüm belirtilerini dinledikten ve detaylı muayene gerçekleştirdikten sonra, Selin’in yaşadığı sorunların çok daha karmaşık bir sağlık sorununun belirtisi olabileceğini söyledi. Selin, testlerden sonra beklerken hissettiği endişenin yanı sıra, bu sefer bir umudu daha vardı. Doktor, Selin’in belirtilerini daha ciddiyetle ele aldı ve daha kapsamlı testler isteyerek doğru teşhis arayışında ona rehberlik etti.
Sonuçlar geldiğinde ise, Selin’in yaşamı tamamen değişti. Selin, vücudundaki belirli enflamasyon seviyelerinin yüksek olduğunu öğrenince şok oldu. Teşhis, Selin’in yaşadığı belirtilerin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve tedavi edilmesi gereken bir otoimmün hastalığı olduğunu gösteriyordu. Sonunda, Selin’in hastalığın ismi kondu: ''Kronik Enflamatuar Hastalık''.
Hastalığın teşhis edilmesi, sadece Selin için değil, ailesi ve arkadaşları için de yeni bir başlangıç oldu. Artık Selin, doğru bir tedavi sürecine başlayabilecekti. Ancak bu süreç, uzun bir yolculuk ve fedakârlıklar gerektirecekti. Bütün bu zorluklara rağmen, Selin, sağlıklı günlerine kavuşmak için mücadele etmeye kararlıydı.
Selin’in hikayesi, sağlık sisteminin bazen ne denli yetersiz kaldığını, yaşam kalitemizi nasıl etkilediğini ve doğru teşhisin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Hastaların yaşadığı belirtilerin ciddiye alınması, teşhis sürecinde hayati bir rol oynamaktadır. Selin gibi birçok kişi, benzer zorluklarla karşılaşmakta ve yeterince ilgi göstermeyen sağlık sistemi nedeniyle zamanında tedavi olamamaktadır. Bu nedenle herkesi, sağlık sorunlarını önemsemeye ve gerektiğinde farklı uzmanlardan destek almaya çağırıyoruz.
Selin’in hikayesi, birçok insanın benzer sorunlar yaşadığı ve bunları nerede çözebileceği konusundaki bilinçlenmeyi sağlamak için önemli bir mesaj taşıyor. Sağlık, bir lüks değil, bir haktır ve ihtiyacımız olduğunda en iyi sağlık hizmetini alabilmek, herkesin ulaşabileceği bir hedef olmalıdır.