Rusya'nın doğusunda bulunan askeri kamplarda 8 yaşındaki çocukların askeri eğitim aldığına dair ortaya çıkan haberler, uluslararası alanda büyük bir infiale yol açtı. Küçük yaşta savaşçı olarak yetiştirilen bu çocuklar, kendilerini adeta birer asker gibi hissettiklerini ve hayatta kalma içgüdülerinin geliştiğini belirtiyorlar. Birçok uzman, bu durumun hem etik hem de insani açıdan son derece sorunlu olduğunu vurgularken, bu çocukların psikolojik durumu ve gelişimi üzerine endişeler dile getiriliyor.
Kampta eğitim gören çocuklardan biri olan Anton, yaşadığı korkunç anları şu sözlerle ifade ediyor: "Az kalsın ölüyordum. Bir gece eğitime giderken düşmemek için mücadele ederken, bir anda düşüm ve silahın mermisi yanıma düşmüştü." Bu tür deneyimler, benzer eğitimleri alan diğer çocuklardan da sıkça duyulmakta. Eğitim sürecinde çocuklar, temel silah kullanımı, taktiksel hareket ve hayatta kalma becerileri üzerine yoğun bir eğitim alıyorlar. Ancak çocuklar, yaşlarına uygun olmayan bu tür derslerin onları derinden etkilediğini ve birçok durumda korku dolu anlar yaşadıklarını aktarıyorlar.
Bu durum, insan hakları gruplarının gündeminde oldukça önemli bir yer tutuyor. Dünya genelinde çocuk hakları ihlalleri üzerine çalışan birçok sivil toplum kuruluşu ve aktivist, bu kamplarda eğitim gören çocukların durumunu kınamaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve diğer birçok insan hakları kuruluşu, bu tür uygulamaların çocukların gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra, toplumsal barış ve güvenlik için de tehlike arz ettiğini belirtiyor. Moskova merkezli bir insan hakları avukatı olan Maria Pavlova, konuya dair yaptığı açıklamada, "Bu çocuklar, toplumun en savunmasız bireyleridir. Onların savaş içinde eğitilmesi, sadece bireysel acılara değil, aynı zamanda gelecekte daha büyük krizlere yol açabilir." diyerek durumu eleştirdi. Eğitime katılan çocukların birçoğu, kendi özgür iradeleriyle bu hayata girmediklerini, ailelerinin zorlama veya baskıları doğrultusunda bu eğitimlere katıldıklarını dile getiriyorlar.
Her ne kadar Rus hükümeti bu durumun, gençlerin vatanseverlik duygusunu geliştirmek amacıyla yapıldığını savunsa da, uluslararası toplumdan gelen eleştiriler oldukça sert. Birçok ülke, bu tür uygulamaların, 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiğine dikkat çekiyor. Çocukların askeri eğitim alması, kendi öz benliklerinden uzaklaşmalarına ve toplumla entegre olamamaları sorununa yol açıyor.
Sonuç olarak, Rusya'nın bu tür uygulamaları, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Çocukların eğitim alması ve gelişimi, her ülke için öncelikli bir sorun olmalıdır. Çocukların güvenli ve sağlıklı bir ortamda yetişmesi için çalışma yapılması gerekmektedir. Aksi halde, bu tür durumların artarak devam etmesi kaçınılmaz olacaktır.