Son yıllarda hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine giren perakende sektörü, Türkiye’nin ekonomik yapısında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, bu sektör içerisinde faaliyet gösteren esnaf ve küçük işletmeler, büyük marketlerin rekabetiyle karşı karşıya kalıyor. Artan maliyetler, yazılı olmayan kurallar ve piyasa koşulları, esnafları zor durumlara sokarken, çözüm arayışları da hız kazandı. Son günlerde esnaflar, perakende sektörüne yönelik yeni yasa talepleriyle gündeme gelirken, bu durumun arka planı ve getireceği olasılıklar merak ediliyor.
Birçok Türk esnafı, perakende sektöründeki adaletsiz rekabet koşullarını aşmak ve haklarını korumak adına yasal düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını dile getiriyor. Özellikle büyük perakende zincirlerinin piyasa üzerindeki etkisi, küçük esnaf için sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmayı zorlaştırıyor. Esnaf dernekleri, yapılan anketlerde küçük işletmelerin gelirlerinin düşmesi ve giderek artan maliyetler sebebiyle birçok işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle, yeni bir yasanın hem esnafların hem de sektördeki dengenin korunması açısından elzem olduğu vurgulanıyor.
Perakendede yaşanan sorunların başında haksız rekabet geliyor. Büyük zincir marketlerin, düşük fiyat politikaları ile piyasa dengesini bozduğunu ve bu durumun küçük esnafları zor durumda bıraktığını belirten esnaflar, “Haksız fiyat savaşı, bir müddet sonra bu işin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Kendi işimizi yapmaya çalışırken, bu çok büyük bir engel,” diyerek yaşadıkları sıkıntıları dile getiriyor.
Esnaf derneklerinin ve kooperatiflerinin temsilcileri, perakende sektöründe adil bir rekabet ortamı yaratmak için önerilerini ilgili mercilere sunmaya başladı. Önerilen yasa taslağında, büyük perakende zincirlerinin fiyat belirleme ve kampanya uygulamaları üzerindeki kısıtlamalar, haksız rekabetin önlenmesine yönelik tedbirler, yerel üreticiliğin teşvik edilmesi gibi maddeler bulunuyor. Ayrıca, yerel esnafa yönelik desteklerin artırılması ve bu işletmelerin teşvik edilmesi gibi uygulamaların da yer alması gerektiği savunuluyor.
Esnaflar, yeni yasayla birlikte satış alanında yaşanan dengesizliğin giderileceği ve yerel marketlerin daha fazla destek alması gerektiğinin altını çizerken, aynı zamanda bu tür yenilikçi çözümlerin toplumsal kalkınmayı daha da ileriye taşıyacağına inanıyor. Önerilen değişikliklerin sadece esnafı değil, aynı zamanda tüketicileri ve dolayısıyla ülke ekonomisini de olumlu etkileyeceği düşünülüyor.
Birçok esnaf, isteklerinin sadece kendi işlerini korumakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik geleceği için de kritik önem taşıdığını vurguluyor. “Biz esnaf olarak, sadece kendi işimizi değil, ülkede sürdürülebilir bir ekonomik gelişimi de savunuyoruz,” diyen esnafların sesi, bu talep etrafında giderek büyüyor.
Sonuç olarak, Türk esnafı, perakende sektöründe yaşanan haksız rekabete son vermek ve sürdürülebilir bir iş ortamı oluşturmak adına yeni bir yasa talep ediyor. Yapılan bu taleplerin dikkate alınması ve bir an önce harekete geçilmesi gerektiği düşünülüyor. Esnaf, “Biz işimizi seviyor ve bu ülkeye katkıda bulunmak istiyoruz. Ama bunun için de adil bir rekabet ortamının sağlanması şart,” diyerek ortak fikirde buluşuyorlar. Bu tür yasa önerileri, ülkenin dinamik ekonomik yapısının sürdürülebilirliğini sağlamak adına önemli bir adım olabilir.