16 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan darbe girişiminin ardından, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı pek çok olay ortaya çıkmıştı. Bu olaylardan biri de, FETÖ'cü suikast timinin hedef aldığı bir otel saldırısıydı. O gece, bazı siyasi figürlerin ve askerlerin konakladığı bu otel, tarihe geçecek bir suikast girişimine ev sahipliği yaptı. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu olayın izleri hala silinmemiş durumda; otelin görünümünden, orada yaşanan korku dolu anlara kadar her şey zihinlerde taze. İşte o geceye dair yaşananlar, tanıkların ifadeleri ve otelin karşılaştığı süreç hakkında detaylı bir inceleme.
Gece ilerledikçe, İstanbul’un gökyüzünü kaplayan karanlık, otelin içinde gergin bir bekleyişe dönüştü. Saldırıdan haberdar olan bazı misafirler, paniğe kapıldı ve odalarına çekildiler. Ancak otelin güvenlik görevlileri, ihbarlar üzerine alarm durumuna geçmişti. FETÖ’cü suikast timinin oteli hedef alacağına dair bilgiler, güvenlik birimlerine ulaşmıştı. Bu bilgiler doğrultusunda otelin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı fakat timin planları çoktan devreye girmişti.
O sırada otelin içerisinde bulunan bazı konukların ifadeleri, o anların nasıl geçtiğine dair önemli ipuçları sunuyor. "Bir anda her şey altüst oldu," diyen tanıklardan biri, "Kapılar çarparken, insanlar bağırarak dışarı fırladı. Güvenlik alarmı devreye girdi, fakat asıl korkunç olan dışarıda ne olacağıydı," sözleriyle o gecenin alevli anlarını gözler önüne serdi.
FETÖ’nün oteli neden hedef aldığına dair çeşitli teoriler mevcut. Ülkede yaşanan siyasi kargaşanın, ordu içinde meydana gelen ayrışmaların ve FETÖ'nün dünya genelindeki örgütlenmeleri, bu suikast girişiminin arka planını oluşturuyor. Suikast timinin amacı ise netti: Dönemin önemli isimlerini, köklü bir planla ortadan kaldırmak ve ülkede panik havası yaratmak. Bu çerçeveden hareketle, gece boyunca devam eden çatışmalar, şiddet ve vahşet dolu anlar, Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçti.
Her ne kadar bu saldırı, o gece için trajik bir durum olsa da, inatçı bir direniş ve cesur güvenlik güçlerinin müdahalesi sayesinde daha büyük bir felaketin önüne geçilmişti. Tim, otelin içine sızmayı başarmış fakat silahlı çatışma sırasında güvenlik güçlerinin karşı koymasıyla geri çekilmek zorunda kalmıştı. Gecenin sonunda birkaç terörist yakalanırken, bazıları da kaçmayı başardı ve hala arandıkları bildiriliyor.
Bu olayın ardından otel, yaşananların etkisinde kaldı. Güvenlik önlemleri artırıldı, misafirlerin bu kez farklı bir özenle davrandığı gözlemlendi. Zamanla otelin güvenliği yeniden sağlansa da, yaşanan psikolojik etki hâlâ devam ediyor. Tanıklarından biri, "Bir daha asla burada kalmam," diyerek hem korkusunu ifade etti hem de yaşanan travmayı gözler önüne serdi.
Üzerinden geçen yıllara rağmen, bu olayın izleri otelin yanı sıra şehirde de hissedilmeye devam ediyor. Darbe girişiminin ardından Türkiye’nin pek çok yerinde yaşanan güvenlik sorunları ve huzursuzluk, bu tarz olayların unutulmadığını gösteriyor. FETÖ gibi terör örgütlerinin yarattığı karanlık ortam, yalnızca belirli bir bölgede değil, tüm ülkede derin yaralar açmış durumda.
Sonuç olarak, FETÖ’cü suikast timinin otelde gerçekleştirdiği saldırı, sadece o anın korkusunu değil, Türkiye’nin yakın tarihindeki karanlık bir dönemi de sembolize ediyor. O gece yaşananlar, gelecekte benzer girişimlerin önlenmesi adına alınacak dersler açısından oldukça kıymetli. Güvenlik güçlerinin müdahalesiyle sona eren bu olay, hâlâ hatırlanmakta ve gündemdeki yerini korumakta. Umarız ki, böyle bir facianın bir daha yaşanmaması için gereken tüm önlemler alınır ve benzer olayların bir daha yaşanmasına izin verilmez.