Haiti, yıllardır süregelen siyasi çalkantı ve güvenlik sorunlarıyla boğuşan bir ülke olarak, son günlerde uluslararası gündemin dikkatini çekmeyi sürdürüyor. Hükümet, ülkenin güvenliğini sağlamak ve çetelerin etkisini azaltmak amacıyla bir dizi operasyon başlattı. En son gerçekleştirilen İHA destekli operasyonda, çetelerin kontrol ettiği bölgeler hedef alındı. Ancak bu operasyon, beraberinde ağır kayıpları da getirerek en az 100 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu durum, Haiti'nin mevcut çetelerle mücadelesinde ciddi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Haiti, uzun yıllardır süren yoksulluk, siyasi istikrarsızlık ve toplumsal huzursuzluk ile mücadele ediyor. Son birkaç yıldır, çeteler ülkenin çeşitli bölgelerinde kontrolü ele geçirmiş durumda. Ülke sınırları içinde artan çete faaliyetleri, halkın güvenliğini tehdit eden bir unsur haline geldi. Bu çeteler, silahlı çatışmalar, kaçırma olayları ve uyuşturucu ticareti gibi suçlar işleyerek toplum üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. 2021'de görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Jovenel Moïse’nin ardından başlayan güç boşluğu, çetelerin güçlenmesine olanak sağladı. Bu durum, hükümetin uluslararası destek arayışını da gündeme taşıdı.
Haiti hükümeti, son çete operasyonunu uluslararası yetkililerle işbirliği içinde planladı. Bu operasyonda, insansız hava araçları (İHA) kullanılarak belirlenen çetelerin gizli üsleri hedef alındı. Hava saldırıları, çetelerin liderlerinin ve önemli operasyon merkezlerinin ortadan kaldırılması amacıyla gerçekleştirildi. Ancak operasyonun sonuçları, beklenenden çok daha ağır oldu. Resmi kaynaklar, en az 100 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların çoğunun çete üyeleri olduğunu bildirdi. Ancak, sivil kayıpların da yaşandığı iddiaları, uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından dile getirildi. Sivil toplum kuruluşları, sivil halka yönelik kayıpların derhal araştırılması gerektiğini vurguladı. Hem hükümet yetkilileri hem de uluslararası gözlemciler, bu tür operasyonların sivil yaşamı etkileyen yan etkilerini minimize etme konusunda daha dikkatli olunması gerektiği konusunda hemfikir.
Haiti’nin bu durumda gelişen güvenlik krizi, uluslararası toplumun daha fazla desteğini gerektiriyor. Ülke, barış ve istikrarın sağlanabilmesi adına acil yardım ve stratejik planlama ihtiyacı duyuyor. Çete şiddetinin önüne geçmek için atılacak adımlar, Haitililerin günlük yaşamlarını doğrudan etkileyecek ve gelecekteki barış süreçlerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Hükümet, bu tür operasyonlarla birlikte insan haklarına saygılı bir yaklaşım benimsemek zorunda olduğunu bilmelidir. Aksi takdirde, hem iç hem de uluslararası kamuoyunun güvenini kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaktır.
Söz konusu operasyonun sonuçları, Haiti'deki güvenlik krizinin daha da derinleşmesine yol açabilir. Halk, sürekli bir belirsizlik içerisinde yaşamaktadır ve siyasi iradesizlik, çetelerin büyümesine fırsat vermektedir. İHA'lar gibi teknolojik araçların yanı sıra, Haiti'nin mevcut çalışma sistemini ve güvenlik kurumlarını güçlendirmesi gerekmektedir. Ülkenin bu sorunları aşması için yalnızca askeri çözümler değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal geliştirme projeleri de gereklidir. Umut edilen, Haiti için yeni bir başlangıç olmasıdır; zira mevcut şartlar altında bu tür bir dönüşüm kaçınılmazdır. Hükümetin, toplumun her kesiminden gelen sesleri dikkate alarak, daha kapsamlı bir strateji geliştirmesi elzemdir.
Haiti’de yaşanan bu durumu daha çok kişiyle paylaşmak, mücadele eden insanların sesine duyarlılık göstermek ve uluslararası toplumu harekete geçirmek adına önemlidir. Hükümet yetkilileri ve insan hakları savunucuları bir araya gelerek, ülkenin geleceği için birlikte çalışmalıdırlar. Haiti’nin dönüm noktasında, uluslararası işbirliği ve yerel toplumun desteği, huzurlu bir geleceğin temel taşlarını oluşturacaktır. Geçmişteki hatalardan ders alarak, daha iyi bir Haiti için herkesin elini taşın altına koyma zamanı gelmiştir.