Türk milletinin geçmişine ve kahramanlığa olan bağlılığını simgeleyen bir etkinlik, yedinci yılını geride bıraktı. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen bu yürüyüş, İstanbul'dan başlayarak Çanakkale'ye ulaşmayı hedefliyor. Bu anlamlı yürüyüş, sadece bir fiziksel mesafe kat etmekle kalmayıp, aynı zamanda milli duyguları tazelemek, şehitlerimizin ruhunu yüceltmek ve toplumda bağımsızlık ruhunu artırmak amacıyla gerçekleştiriliyor.
Şehitlerimizi anmak için düzenlenen yürüyüş, katılımcılara sadece bir fiziksel aktivite sunmuyor, aynı zamanda tarihimizin derinliklerine bir yolculuk yapma fırsatı da veriyor. Her adımda, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana gelen şehitlerimizin fedakarlıkları akla geliyor. Yürüyüş, her yıl yoğun bir katılımla gerçekleşiyor. Katılımcılar, bu unutulmaz yolculukta kardeşlik bağlarını daha da güçlendiriyor.
Bu yıl yürüyüş 3 günde gerçekleştirildi. İlk gün İstanbul'dan Göztepe Parkı’ndan yola çıkan grup, akşam saatlerine kadar Sözleşmeler Caddesi üzerinden Tekirdağ’a kadar ilerledi. Her durakta, katılımcılara şehitlerimizle ilgili bilgilendirici sunumlar yapıldığı gibi, ruhlarını şad etmek amacıyla dua edilerek anmalar gerçekleştirildi.
Yürüyüş organizatörlerinden biri olan Ahmet Yılmaz, "Bu yürüyüş, bizlerin tarihine sahip çıkma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğunun bir yansımasıdır. Şehitlerimizi anmak, onların fedakarlıklarını unutmamak adına her yıl bir araya gelerek bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Her yıl farklı şehirlerden birçok insan, bu yürüyüşe katılmak için İstanbul'a akın ediyor. Onlar da kendi hikayelerinin bir parçası olmanın gururunu yaşıyor.
Bu yıl düzenlenen yürüyüşe katılanlardan biri olan Elif Çelik, “Benim dedem de Çanakkale Savaşı'na katılmış, bu nedenle bu yürüyüş benim için çok anlamlı” diyor. Elif, yürüyüşe katılarak hem dedesi ile olan bağını güçlendirdiğini hem de bu mücadeleyi unutturmamak adına bir şeyler yaptığını düşünüyor. Bu gibi birçok hikaye ile dolu olan yürüyüşe katılanlar, sırf yaptıkları bu etkinlik ile anısına sahip çıkılan kahramanlarımızı daha iyi tanıma fırsatı buluyor. Ayrıca, yıllar içinde yürüyüşe katılan insanların sayısının artması da bu etkinliğin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
Yürüyüş bilgileri sosyal medya üzerinden bolca paylaşılarak, katılımcıların daha fazla insanın farkındalığı artırması ve yürüyüşe katılmaları sağlanıyor. “Bu sene Tekirdağ’a ulaştık, bir sonraki durağımız Çanakkale olacak” diyen organizatörler, etkinliğin büyümesi için her yıl daha fazla çalışacaklarının sözünü veriyorlar. Çanakkale’de ise katılımcılar, şehitlikleri ziyaret etmek ve bu topraklar için verilen savaşları bir nebze olsun yaşayarak hissedebilmek adına önemli bir anacağız gerçekleştirmiş olacaklar.
7 yıllık bu gelenek, otantik ruhuyla ve derin anlamıyla her katılımcının kalbinde yer ediniyor. Yürüyüş sonrası yapılan etkinliklerde ise, şehitler için düzenleyecek olan anma programları ve rahmet duaları, Türk milletinin vatan için verdikleri mücadeleyi bir kez daha anlamaya olanak tanıyor. Gerçekleştirilen bu tür önemli organizasyonlar, yalnızca bir yol yürümek değil, aynı zamanda vatan ve millet sevgisini gözler önüne sermek için bir fırsat sunuyor.
Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen bu yürüyüşlerin, toplumun tarih bilincini güçlendirdiği ve farklı yaş gruplarındaki insanları bir araya getirmesi açısından önemli olduğunu söylemek mümkün. Katılımcılar, bu tür toplumsal bilinç ve kaynaşmanın artırılması adına yürüyüşün devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Özetle, İstanbul'dan Çanakkale'ye doğru uzanan bu yürüyüş, sadece fiziksel bir etkinlik değil; aynı zamanda bir anlam yolculuğu. 7 yıldır devam eden bu gelenek, her katılımcıya kendi tarihini hatırlatma ve şehitleri unutmama çağrısında bulunuyor. Gelecek yıllarda da bu yürüyüşün, daha fazla insanı bir araya getirerek, toplumdaki tarih bilincini güçlendirmeye devam etmesi bekleniyor.