Uyuşturucu maddelerin kullanımı, günümüzde birçok toplumda önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Özellikle gençler arasında yaygınlaşan bu bağımlılık yapıcı maddeler, hem bireylerin fiziksel hem de psikolojik sağlıkları üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. Prof. Dr. Oytun Erbaş, son yıllarda artan uyuşturucu kullanımı ve bunların vücuda zararları hakkında önemli uyarılarda bulundu ve bu konuda toplumun bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uyuşturucunun vücut üzerindeki etkileri oldukça çeşitlidir. İlk aşamada, bu maddeler kişinin ruh halini anlık olarak değiştirebilirken, uzun vadede ise çok daha ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Prof. Dr. Erbaş, bu durumun insanların vücut sistemleri üzerindeki etkilerini şöyle açıkladı: “Uyuşturucu maddeler, merkezi sinir sistemi üzerinde baskı kurarak kişiyi uyuşuk bir hale getirir veya aşırı uyarılmasına neden olur. Bu etki, beyin kimyasını bozarak, bireyde ruh hali dalgalanmalarına yol açar. Uzun süreli kullanımlarda ise ciddi fiziksel rahatsızlıklar baş gösterebilir.”
Uyuşturucu kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek fiziksel sağlık sorunları arasında kalp hastalıkları, akciğer problemleri, karaciğer hasarı ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi durumlar bulunmaktadır. Örneğin, kokain gibi maddelerin kullanımının, kalp krizi riskini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Aynı şekilde, eroin gibi opioidlerin bağımlılığı, bireyleri hem psikolojik hem de fiziksel açıdan bağımlı hale getirerek, uzun vadede vücuda kalıcı zararlar verir.
Prof. Dr. Erbaş, uyuşturucunun etkileri üzerinde sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da önemli sonuçlar doğurduğunu vurguladı. “Uyuşturucu kullanımı, bireyin düşünce yapısını ve sosyal ilişkilerini derinden etkiler. Zamanla, bağımlı kişi, sosyal çevresinden uzaklaşarak yalnızlık hissine kapılır. Bu durum, depresyon, anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıkların tetiklenmesine neden olmaktadır.” dedi.
Uyuşturucu bağımlılığı, bireyin yaşam kalitesini düşürdüğü gibi, ailesel ve toplumsal sorunlara da yol açabilir. Birçok bağımlı, sosyal hayatını kaybetme korkusuyla madde kullanımını sürdürmekte, bu da bir kısır döngü oluşturup onları daha da derin bir batağa sürüklemektedir. Bu nedenle, Prof. Dr. Erbaş, gençlerin bu tür maddelerden uzak durmaları ve toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Sonuç olarak, uyuşturucu maddelerin vücuda olan etkileri, sadece kişinin sağlığı değil, aynı zamanda sosyal ilişkileri ve hayat kalitesi üzerinde derin yaralar açmaktadır. Toplumun her kesiminin bu konuda bilinçli olması ve uyuşturucu kullanımına karşı duruş sergilemesi oldukça büyük önem taşımaktadır. Prof. Dr. Oytun Erbaş’ın çağrısını dikkate alarak, bu konuda daha fazla bilgi edinmeli ve gençlerimizi bilinçlendirme yönünde aktif rol almalıyız.