Yemen, tarihsel olarak birçok iç savaşa ve bölgesel çatışmalara tanıklık etmiş bir ülke olarak, 2023 yılında yeni bir savaş dalgasıyla karşı karşıya. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında süregelen anlaşmazlık, artık sıcak çatışmalara dönüştü. Bu durum, hem bölgedeki istikrarı tehdit ediyor hem de uluslararası çıkarları etkileyen bir krizin eşiğine getiriyor. Bu haberimizde, Yemen'deki mevcut durumu ve Suudi Arabistan ile BAE arasındaki çatışmanın olası sonuçlarını ele alıyoruz.
Yemen'deki iç savaş, 2014 yılında başlayan süreçle derinleşti. Bahar Arapları döneminde güç kazanan Husilerin, Yemen’in kuzeyinde kontrolü ele geçirmesi, Suudi Arabistan ve BAE'nin tepkisini çekti. Suudi Arabistan, Husileri İran'a yakın bir tehdit olarak görerek, 2015 yılında Yemen’de askeri bir müdahaleye başladı. BAE ise, Suudi Arabistan ile koalisyon kurarak Yemen'deki kendi güç mücadelesini sürdürmeye başladı. Ancak iki ülke, farklı stratejiler izlemeye başladıkça, aralarındaki çatışmalar daha da belirginleşti. BAE'nin, Yemen’in güneyinde ayrılıkçı güçleri desteklemesi, Suudi Arabistan ile ciddi bir anlaşmazlık yarattı. Suudi Arabistan, Yemen’in merkezi hükümetini desteklerken, BAE farklı bir politikayla bölgedeki etkisini artırmaya çalışıyor.
Yemen’deki çatışmaların artması, bölgede karışıklıkları da beraberinde getiriyor. Suudi Arabistan ve BAE'nin Yemeni toprakları üzerindeki hakimiyet mücadelesi, çeşitli yerel grupların da çatışmalara dahil olmasıyla daha karmaşık bir hâl aldı. Çatışmaların tırmanması, sivil halk arasında büyük bir kaygı ve belirsizlik yaratırken, insani krizin boyutları da uzuyor. Ülkede açlık, hastalık ve yerinden edilme oranları artarken, uluslararası yardım kuruluşları, bunu önlemek için acil müdahale çağrısında bulunuyor. Ancak, uluslararası toplumun işin içine girmesi, daha fazla gerginliğe yol açabilir. Her iki ülkenin stratejik çıkarları ve ajandaları, çatışmaların daha da derinleşmesine neden olabilir.
Gözlemciler, mevcut durumun uzun vadeli sonuçlarının ağır olabileceğini ifade ediyor. Suudi Arabistan ve BAE arasındaki çatışmanın, sadece Yemen ile sınırlı kalmayıp, tüm bölgeyi etkileyeceği, daha geniş bir savaş senaryosunu gündeme getirebileceği uyarısında bulunuyorlar. Ayrıca, bu çatışma, doğrudan İran ile Suudi Arabistan arasındaki gerilimleri de tırmandırabilir. Bölgedeki güvenlik dengeleri sarsılarak, yeni bir güç mücadelesinin patlak vermesi olasılığı artıyor. Yemen’deki iç savaşın sona ermesi için atılan adımlar da bu sıcak çatışmanın sona erip eremeyeceği konusunda belirsizlik yaratıyor.
Sonuç olarak, Yemen’de Suudi Arabistan ve BAE arasındaki çatışma, karmaşık bir boyut kazanmış durumda. Her iki ülkenin de stratejik çıkarları ve yerel güçlerle olan ilişkileri, durumu daha da karmaşıklaştırmakta. Yemen’deki sivil halk ise, bu güç mücadelesinin sonucunda en ağır bedeli ödeyen taraf olmaya devam ediyor. Uluslararası toplumun bu krize müdahil olup olmayacağı, çatışmanın seyrini belirleyecek önemli bir faktörüz. Hem bölge politikaları hem de insani kriz açısından gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerekiyor.