Son yıllarda iklim değişikliğinin etkileri tarım sektöründe giderek belirgin hale gelirken, bu yıl meydana gelen zirai don olayı çiftçilerin yüzünü güldürmedi. Özellikle bahar aylarının başlangıcında beklenmeyen soğuk hava, birçok tarım ürününü olumsuz etkiledi. Türkiye’nin dört bir yanında çiftçiler, bu zararın oluşturduğu kayıplarla başa çıkmaya çalışıyor. Uzmanlar, halk sağlığı ve gıda güvenliği açısından bu durumu ciddi bir tehdit olarak değerlendiriyor.
Zirai don, tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu dönemlerde ani ve beklenmedik sıcaklık düşüşleri sonucu meydana gelir. Özellikle ilkbahar aylarında, ağaçların çiçeklenmesi ve bitkilerin filizlenmesi sırasında gelip çatan soğuk hava, tarım ürünlerinin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Tarım uzmanlarının belirttiğine göre, bu yıl Türkiye’de aşırı sıcakların ardından gelen don olayı, genellikle bahar başlarında yaşanması gereken don olaylarının bu kadar etkili olmasının nedenleri arasında sayılıyor. Kış aylarındaki sıcaklık anormallikleri, tarım takvimini sekteye uğratarak, dolaylı yoldan tarımsal verimliliğe zarar veriyor.
Çiftçiler, bu yılki zirai don olaylarından dolayı büyük kayıp yaşadı. Özellikle meyve ağaçları ve sebzelerde rekoltede belirgin bir düşüş söz konusu. Yüzde 30 ile 50 arasında değişen kayıplar, bazı bölgelerde daha da yüksek oranda hissediliyor. Çiftçiler, yaşadıkları zorluğu aşabilmek için devlet desteği talep ediyor. Çiftçi örgütleri, hükümete erken uyarı sistemleri ve don zararlarını minimize edecek destek mekanizmalarının hayata geçmesi için basın açıklamaları yapıyor. İlgili bakanlıkların bu konuda hızlı adımlar atmasının gerekliliğini vurgulayan çiftçiler, özellikle tarımsal sigorta sisteminin daha erişilebilir hale getirilmesini istiyor.
Ayrıca, iklim değişikliği ile başa çıkabilmek adına tarım tekniklerinin güncellenmesi ve çiftçilerin daha resilient bitki türlerine yöneltmesi gerektiği öne sürülüyor. Eğitim seminerleri, yerel birlikler ve kooperatiflerle iş birliği yaparak, çiftçilerin yeni yöntemler konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Uzmanlar, bunun yanı sıra çiftçilerin iklim koşullarını gözlemleyerek daha bilinçli ürün yetiştirebileceğini ve hasat zamanlamalarını doğru bir şekilde ayarlayabileceğini öneriyor.
Sonuç olarak, zirai don olaylarının tarım üzerindeki etkileri gözle görülür boyutta. Çiftçilerin karşılaştığı bu zorluk, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sonuçlar doğuracaktır. Gıda güvenliği açısından bu durumun yaratacağı potansiyel tehlikeleri göz ardı etmemek ve hükümetin bu süreçte destekleyici politikalar geliştirmesi kritik bir öneme sahiptir. Gelecek yıllarda benzer sorunlar yaşamamak adına hayati önlemlerin alınması ve tarımsal stratejilerin yeniden gözden geçirilmesi gereklidir. Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için tüm paydaşların ortak hareket etmesi elzemdir.